BİLMEN AKADEMİ KURUCULARI
Uzm. Dr. Mehmet Kasım & Dr. Ecz. Müge Kasım
BİLMEN AKADEMİ
“Bilmen Akademi...
Yalnızca bir eğitim yeri değil. Bir hatırlama alanı gibi.
Unutulmuş olanı, içimizdeki özü yeniden uyandırmak için kurulan bir yol arkadaşlığı gibi.
Burada kimseye bilgi ezberletilmez. Çünkü hakiki bilgi, dışarıdan verilmez. İçeriden getirilir.
Kadim bilgelik, Yaradan’ın yanından gelir.
Ama herkes oraya bağlanamaz. Tıpkı internete bağlanmak gibidir…
Sinyal zayıfsa, bağlantı kopuksa gelen bilgi bulanıktır.
İşte biz burada bu bağlantının nasıl kuracağını, bilginin nasıl getirileceğini öğretiyoruz.
Herkesin bir iç sesi vardır. Ama çok az insan o sesi duymayı öğrenir.
Çünkü çok az insan, içindeki sessizliğe saygı gösterir.
Bilmen Akademi’de susmayı, dinlemeyi, nefesi, dalıncı ve sözün gücünü öğrenmeye çalışıyoruz. Kitaplarla, nefesle, kadim metinlerle, çalıştaylarla… Ama en çok da insanla,
insana olan inançla çalışıyoruz.
Burada öğrenci olmak sadece ders dinlemek değil… Kendini hatırlamak demek. Ve biz bu yolu yalnız yürümeyelim diye buradayız.
Bilmen Akademi, 30 bin yıllık Bratürk kadim bilgeliğinin ışığında insanın kişisel özünü özgürleştirmesine yardımcı olur. Çünkü özgürleşen öz, gürleşir ve ürer; hayatı bereketlenir.
İnsan, yaşamı boyunca edindiği benlik (nefs) ve dış kişilikle özünü kendi elleriyle esir alır. Çoğu kişi bu esareti fark etmeden, sıkıntı ve yalnızlık içinde bir ömür tüketir. Oysa özünü gürleştirmek ve üretken hale getirmek, gerçekten istendiğinde kolaydır.
Fakat çoğu insan “istiyorum” dese de, derininde korkuları yatar; bencilliği onu bırakmaz, dünyanın çekiciliği ona güzel görünür. Böylece kişi kendi kendini aldatır.
Bilmen Akademi, hem ciddi hem de nazik bir programla kişiyi yoğurur. Özgürleşmenin ilk adımı, yaşam amacını bilmek ve onu gerçekleştirmek için çaba göstermektir. Ancak bu yolla kişi gerçek yaşam amacına ulaşabilir.
Bilmen Akademi, kişinin elinden tutar; ona yaşam amacını bulmasında ve onu gerçekleştirmesinde rehberlik eder."
Bilmen Akademi Üyeliği Nedir?
Bilmen Akademi Üyeliğimiz size;
- Bilmen Akademi’nin amacı doğrultusunda verilen seçili toplantı ve çalıştaylarımıza Zoom (Online) ile katılım hakkı verir.
- Davet ile özel programlara katılım hakkı verir.
Neden Bilmen Akademi Üyelisi Olmalıyım?
İlk Adım – Tanışma ve Katılım
Kendini bilme yolculuğuna başlamak için ilk basamak, Bilmen Akademi Üyesi olmak ve bizi daha yakından tanımaktır.
Üyelerimiz, Salı – Çarşamba – Perşembe, Cumartesi, Pazar günleri düzenlediğimiz Zoom (online) toplantılarına katılabilir.
İlerlemek isteyen öğrencilerimiz, hocalarımızın rehberliğinde:
- Bilmenin Ötesi Eğitimleri
- Çalıştaylar ve Sohbetler
- Dalınçlar ve Atölye uygulamaları
ile yolculuğunu derinleştirebilir.
Yaşam Amacını Mesleğe Dönüştürmek
Bu eğitimlerle yalnızca kendi yaşam amacınızı gerçekleştirmekle kalmaz;
faydalarını gördükten sonra bu yolu meslek olarak da yapabilirsiniz.
Kendi işinizi kurabilir veya bizimle Bilmen Akademi bünyesinde çalışabilirsiniz.
Biz, kişi istediği müddetçe ömür boyu öğrencilerimizin yanındayız.
Nasıl Bilmen Akademi Programlarını Takip Edebilirim?
Toplantı ve eğitimlerimize katılım sağlamak, eğitim ve kitap indirimlerimizden faydalanabilmek için Bilmen Akademi’ye yıllık aidat ödemeniz ve üyelik formunu doldurmanız yeterlidir. Bilmen Akademi’nin 2025-2026 Akademik Eğitim Yılı ücreti 8.000TL'dir.
Bratürk Tarihi Çalıştayı ©
Geçmişin İzinde, Hakikatin Peşinde
Bratürk Tarihi Çalıştayı'nın temel amacı,
atalarımızın kurduğu kadim medeniyetlerin izini sürmek,
Türk tarihinin örtük kalmış katmanlarını gün yüzüne çıkarmaktır.
Çünkü tarih sadece geçmişte yaşanmış olaylar değil; kim olduğumuzu, nereden geldiğimizi ve nereye yöneleceğimizi anlamamızı sağlayan derin bir bilinçtir.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün şu sözünü yeniden hatırlayalım:
“Ey Büyük Türk Milleti; sen Anadolu’ya sonradan gelme değil,
ilk yerleşip medeniyet kuranların çocuklarısın, unutma!”
Peki biz, bu çağrının ne kadar bilincindeyiz?
Bu topraklara iz bırakan ecdadımızı gerçekten tanıyor muyuz?
Kendimizi yalnızca yakın tarihin sınırlarıyla mı tanımlıyoruz, yoksa tarihin derinliklerinde saklı köklerimizi arıyor muyuz?
“Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur”
Bu söz, sadece bir cesaret çağrısı değil; aynı zamanda tarihî bilinç ve ruhsal mirasın hatırlatılmasıdır.
Bu çalıştayda;
Kadim belgelerden efsanelere,
Sembollerden dile ve kültüre,
birçok alanda unutulan bilgileri hatırlayacak, gerçeğin izini birlikte süreceğiz.
Eğer sen de
Köklerini arıyorsan,
Tarihin yeniden yazılmasına tanıklık etmek istiyorsan,
Bu mirası gelecek kuşaklara taşımayı kendine bir görev biliyorsan Bratürk Tarihi Çalıştayı’nda yerin hazır. Çünkü tarih sadece geçmişte değil, bilincimizde yeniden yazılıyor.
Bratürk Dili Çalıştayı ©
Dilimizde Saklı Olan Kudreti Keşfetmeye Var mısınız?
Bratürk Dili araştırmalarındaki temel gayemiz; Atalarımızdan miras kalan kadim dilimizi, taşıdığı çok katmanlı bilgelikle birlikte yeniden canlandırmaktır.
Çünkü bu dil yalnızca bir iletişim aracı değil; bir milletin hafızası, karakteri, ruhudur.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün şu sözünü hatırlayalım:
“Ey Büyük Türk Milleti; sen Anadolu’ya sonradan gelme değil,
ilk yerleşip medeniyet kuranların çocuklarısın, unutma!”
Bu kökleri hatırlıyor muyuz?
O damarlarımızda dolaşan asil kanda var olan kudretin sadece bedende değil, dilde, düşüncede ve bilinçte de taşındığının farkında mıyız?
Bu çalıştayda bizler,
Bratürkçenin kökenlerini,
Yapı ve sembol sistemini,
Kadim kodlarını birlikte inceleyecek; geçmişten geleceğe uzanan güçlü bir miras inşa edeceğiz.
Bu sadece bir dil meselesi değil, kendi benliğimizle yeniden buluşma sürecidir.
Eğer sen de gerçeğin izini sürmek, öz benliğine yaklaşmak ve tarihle bugünü birleştiren bu çağrının parçası olmak istersen: Bratürkçe’nin izinde yürümeye davetlisin.
Ermişin Şarabı ©
Ömer Hayyam’ın zamana sığmayan rubaileri, yalnızca sözcük değil; bilgelikle örülmüş içsel bir yolculuktur.
Şarapla simgelenen ilahi vecd,
Hiçlikten doğan hakikat,
Zamanı aşan bir teslimiyet…
Bu çalıştayda Hayyam’ın şiirlerine yüzeyden değil, ruhun kapısından yaklaşacağız.
Kadim kelimelerin ardındaki sırları çözmeye;
Aşkın, varoluşun ve yaradılışın izini şiirle, sezgiyle, sessizlikle süreceğiz.
Neden Ermişin Şarabı?
Şarap ve İlahi Aşk:
Hayyam’ın dizelerindeki şarap, dünyevi keyif değil, aşk-ı ilahî’nin sembolüdür.
Onunla sarhoş olan, kendinden geçip Hakk’a yaklaşır.
Varlık ve Hiçlik:
“Ben neyim, neden buradayım?” soruları, Hayyam’ın rubailerinde yankı bulur.
Her beyitte bir duruş, her dizede bir çözülüş gizlidir.
Zaman ve Sonsuzluk:
Hayyam’ın sözlerinde zaman yalnızca bir perdedir.
O, sonsuzluğun nefesini, geçmiş ve gelecek arasında arar.
Kader ve Teslimiyet:
İnsanın özgürlük ile yazgı arasında salındığı o ince çizgide,
Hayyam bize teslimiyetin huzurunu fısıldar.
Allah’a giden yolda, Hayyam’la içelim…
Şarap değil hakikat sarhoş etsin bizi.
Mesnevi Çalıştayı ©
Sevgili Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’nin eşsiz eseri Mesnevî,
Sadece bir kitap değil; bir hakikat yolculuğu...
Her beyitte aşkı, insanı ve Yaradan’ı anlatıyor.
Mesnevî;
Boş Gönül içinde uyandırır,
Kişisel Aklı tefekkürün zirvesindeki Öz Akla taşır,
Ruhu Aşk içinde uyandırır.
Beyitleri okuyarak, onların ardındaki hikmeti birlikte çözüyoruz.
Her sohbet, kişisel aynaya bakmak gibi...
Duyduğunuz her bir sözcüğün içimizin sonsuz derinliğinde bir yere dokunması gibi…
Qalbiyle duymak, öz aklıyla uyanmak, ruhuyla coşmakk isteyen herkesi bekliyoruz.
Mesnevî Çalıştayımız herkese açık ve kapalı olmak üzere iki gruptan oluşmaktadır.
Herkese açık olan grup çalışması haftalık sohbetler halindedir. Her Çarşamba saat ...... arasında zoom üzerinden yapılmaktadır.
Kapalı gruba girebilmek için önce Gizemin Yolculuğu çalıştayına öğrenci olarak kabul edilmeniz gerekir. Bunun içinde önce Bilmen Akademi Bilim Kurulu, ardından da Yönetim kurulu üyesiyle görüşme yapmanız gerekir.
Qurul-tay Çalıştayı ©
“Manevi aydınlanma, kişinin kendisini daha üst bir alana uyumlamasıdır.”
— Hz. İnayet Han
Bu “üst alan”, sadece yukarıda değil…
Bilinçte, kalpte, varlığın derinliklerindedir.
Ve bu alan, aydın ruhlar tarafından taşınır.
Onlar çağları aşan, bilgiyi tohum gibi eken,
zamanı değil, hakikati hissedenlerdir.
Peki...
Kimdir bu aydın ruhlar?
Ata nedir, nasıl hatırlanır?
Arma nedir?
Bu sorular, herkesin cevaplayacağı sorular değildir.
Bu yol, herkesin yürüyeceği yol değildir.
Bu çalışmada;
– Ses değil, öz konuşur.
– Bilgi değil, hatırlayış ön plandadır.
– Dışa değil, içe yönelenlerin yeri vardır.
Grubumuz kapalıdır.
Katılım sadece davet ile mümkündür.
Çünkü bu alan, korunması ve özüyle aktarılması gereken bir emanettir.
Eğer bu kelimeler sende yankı buluyorsa,
belki de çağrı senin içindir.
Kutadgu Bilig - Yusuf Has Hacib ©
Geçmişin Bilgeliğiyle Bugünü Anlamak
“Düşünün; bir kitap hem dünyada hem de ahirette mutluluğa ulaştırabilir mi?”
Kutadgu Bilig, 11. yüzyıldan bugüne ulaşan, Yusuf Has Hâcib’in kaleminden dökülen bir bilgelik rehberidir.
Ama o yalnızca bir öğreti kitabı değildir.
Adaletin sesi,
Ahlakın pusulası,
Devlet aklının temeli,
Bireysel yaşamın dengesi,
ve en önemlisi: insan olma sanatının rehberidir.
Neden Kutadgu Bilig?
Çünkü bu eser, sadece bir döneme değil; insanlığın özüne hitap eder.
Yöneticiysen adalet için,
Öğrenciysen bilgi için,
Yalnızca kendini tanımak istiyorsan, hikmet için başvuracağın kadim bir hazinedir.
Bugünün karmaşasında yönünü kaybeden herkes için,
Kutadgu Bilig hâlâ fısıldar:
“Bilge ol, dengede kal, doğru yaşa.”
Eğer bu çağrı sende yankı bulduysa, birlikte keşfetmeye bekliyoruz.
Çünkü mutluluk yalnızca varılacak bir yer değil, doğru yolda yürümekle ilgilidir.
Gizeme Yolculuk Çalıştayı©
Bildiğini unuttuğun, unuttuğunu anımsatan... hem TEMEL hem de diğer çalıştaylara ÖN ÇALIŞMADIR.
TEMEL bir çalışma olması nedeniyle başka bir çalıştaya katılmadan önünüze hem yaşam amacınız çıkar hem de öyle bir AN içine girebilirsiniz ki sonunda kendinizi sonsuz yaşam içinde bulabilirsiniz.
Diğer çalıştaylara ÖN ÇALIŞMA olması nedeniyle içinizde uyumakta olan GİZEM uyandıkça sizi daha önce hiç yanına yaklaşmadığınız beldelerde sizi bekleyen konaklarınıza götürür.
Yukarıdaki nedenlerle bu Gizli Hazine’ye doğru yapılan KİŞİSEL bir yolculuktur…
Görmemiz gereken ‘dışarısı’ değil, ‘içerisi’,
Duyacağımız ‘başkası’ değil, ‘kendi özümüz’,
Aradığımız ‘yeni bir bilgi değil’, içimizde hep var olan ‘kadim bilgeliktir.
Bu yalnızca bir çalıştay değil, bir anımsayış, kendi yaşantınız içinde bir yolculuk ve bir çağrıyı duyup uyanışın dokuz basamağını coşku içinde tek tek yaşamaktır.
Cesaret ve Ümit insanı uyanışın basamaklarında yükselten özüne ait iki kanattır: Bu çalıştay insanın bu kanatlarını fark etmesini ve kullanmasını öğretir.
Gizeme yolculuğu korkaklar yapamaz: Bu cesaret işidir... Her bir insan cesur olarak doğar, korkaklığı sonra öğrenir. Korkaklık, gerçek olandan korkmayıp... gerçek olmayanlardan korkmaktır. Cesaret ise insanın doğasında vardır. Gerçek önünden uzaklaşmaktan korkup, gerçek olmayanlardan korkmamaktır.
Gizeme yolculuğu ümitsiz olanlarda yapamaz: Ümit ikinci kanattır. Anahtarını ‘Sevgi, Ahenk ve Güzellik’ içinde yaşayanlar ellerinde tutarlar.
Bu yolculuk, ‘bilineni’ değil, ‘bilinmeyeni’ seçenlerindir.
Ayrıntılı bilgi almak için bize ulaşabilirsiniz.
DALIP GİTME ile zihin sustuğunda, içimizdeki GERÇEK konuşur. Dalıvermek, dikkatin tek bir noktada toplanması sonucunda olur. Ama bu sadece bir ‘odaklanma’ konusu değildir. Bu bir iç düzeni uyandırma, yüksek bilinç seviyesi, bir uyanış basamağıdır. Dalınç, anımsamanın ilk adımıdır. Gerçekte unuttuğun ne varsa... sessizlikte seni bekler. Önemli olan kişisel zihnini bırakıp ÖZ ZİHNİNE dalmaktır.
Büyüklere Misal, Çocuklara Misal ©
“Bir varmış bir yokmuş” diye başlar…
Ama içinde öyle hakikatler vardır ki,
Ne yaş ister ne unvan.
Sadece açık bir kalp, uyanık bir bilinç…
Çocuklar için bir hayal perdesi,
Büyükler için bir iç ayna…
Bu anlatılar hem eğlendirir hem düşündürür.
Hem uyandırır hem yola çıkarır.
Sen de hem çocuğuna masal hem kendine misal duymak istersen,
Yolculuğumuza bekleriz.
Nefes, Man-tra/Zikir, Dalınç Uygulamaları ©
Bu çalışmada nefesi yalnızca almak ve vermek değil; onunla farkında olarak yaşamayı öğreneceğiz. Nefesi dinlemek, onunla bilinçlenmek, nefesle kendimize dönmek… Kadim kültürlerde ses, yaratımın ilk adımıdır. “Başlangıçta söz vardı” derler ya… Mantra veya zikir, tekrarlanan kutsal ses titreşimleriyle zihni sakinleştiren, kalbi arındıran bir yoldur.
Bu uygulamada sadece kelimeleri değil, titreşimi hissedeceğiz. Mantranın kalbe, zikrin ruha nasıl dokunduğunu keşfedeceğiz. Bazen bir heceyle, bazen bir isimle... Ama her seferinde daha derine, daha içe...
Dalınç, dikkatini tek bir noktada toplamaktır. Dış dünyanın gürültüsünü bırakıp iç dünyanın kapılarını aralamaktır. Bu kadim uygulama ne doğrudan bir düşünme hâlidir ne de sıradan bir meditasyon. Dalınç, bilincin uyanışıdır.
Bu çalışmalarda nefesle odaklanmayı, zikirle derinleşmeyi ve dalınçla içsel sessizliğe inmeyi deneyimleyeceğiz. Her biri bizi kendimize götüren bir yoldur.
Hz. İnayet Han'ın Sözleri ©
Doğu’nun kadim sufi geleneğini Batı’nın aklıyla buluşturan eşsiz bir yol göstericinin, kalpten kalbe aktarılan sözleridir.
Onun metinleri, maneviyatı soyut bir kavram olmaktan çıkarır, yaşanabilir bir derinliğe taşır.
Bu okumalarla birlikte:
– Sessizliğin öğretici yönünü fark edecek,
– Ruhun inceliğini hatırlayacak,
– Aşkın ve teslimiyetin dilini yeniden öğreneceğiz.
Bu çalışmaya tüm gönül ehli dostlarımızı bekleriz.
Dalınç Uygulamaları ©
Zihin sustuğunda, hakikat konuşur.
Dalınç, dikkatin tek bir noktada toplanmasıdır. Ama bu sadece bir "odak" meselesi değildir. Bu bir iç disiplin, bir bilinç terbiyesi, bir uyanış pratiğidir. Dalınç, hatırlamanın ilk adımıdır. Unuttuğun ne varsa, sessizlikte seni bekliyor.
Atölye Çalışmaları ©
Dalınç · Nefes · Yükünç · İçe Dönüşüm
Atölyemizde odaklanmanıza yardımcı olacak dalınç uygulamaları, bedeni ve zihni eşzamanlı dengeleyen nefes çalışmaları, yüklerizden arınmaya destek olan yükünç ve tüm süreci derin iç dönüşüme taşıyan bütünsel uygulama çalışmaları yapılacaktır.